3 research outputs found

    Elektronik Öğrenmede Öğrenci Tutum ve Akademik Başarı Arasındaki İlişkide Öğrenci Merak ve Kaygısının Aracılık Rolü

    Get PDF
    Öğrencilerin bireysel farklılıkları hem geleneksel eğitimin hem de uzaktan eğitimin üzerinde durduğu önemli bir konudur. Bu farklılıklardan birisi de duyuşsal özelliklerdir. Derslerin elektronik araçlarla dağıtılması ile öğrencinin elektronik öğrenmeye yönelik ilgi, tutum, istek, beklenti, merak, akademik benlik, motivasyon, öz-yeterlik, heyecan ve kaygı gibi duyuşsal olarak tepki vermelerine neden olmaktadır. Derslerin öğretmen ile öğrencinin fiziki sınıf ortamı olmadan elektronik araçlar vasıtasıyla verilmesi iletişim ve etkileşimin, uzaklık ve topluluk hissi, zamanında destek ve geri bildirimler ile öğrencilerin yetersiz konularda ön öğrenmelerle desteklenmesi gibi sorunları beraberinde getirmiştir. Kalıcı öğrenmelerin gerçekleşmesi ve akademik başarının sağlanması için öğrenci duyuşsal özelliklerini esas alan ve bu özelliklere göre yöntem, program, ders ve materyallerinin tasarlanması son derece önemlidir. Bu çalışmanın amacı, elektronik öğrenmede öğrenci tutumu ile akademik başarı arasındaki ilişkide öğrenci merak ve kaygısının aracılık etkisini incelemektir. Çalışma e-öğrenme ile ders almış 756 önlisans, lisans ve lisansüstü öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamında oluşturulmuş model yardımıyla, elektronik öğrenmeye yönelik merak ve kaygılarının öğrenci tutumu ve başarıları arasındaki aracı ilişkileri ortaya konmuştur. Araştırmadan elde edilen bulgular, öğrencilerin e-öğrenmeye yönelik merak ve kaygılarının öğrenci tutumları ile akademik başarısı arasındaki ilişkiye aracılık ettiğini göstermektedir

    Bütüncül Kanal Pazarlama Yaklaşımında Dijital Dönüşümün Geleceği: Yükseköğretime Yönelik Kavramsal Bir Araştırma

    Get PDF
    Mobil kanalların, tabletlerin ve sosyal medyanın ortaya çıkışı, bu yeni kanalların ve cihazların çevrimiçi ve çevrimdışı perakendecilikle entegrasyonu sayesinde, müşterilerin alışveriş süreçlerinde çoklu dağıtım ve iletişim kanallarını kullanarak kesintisiz ve sorunsuz bir deneyim yaşamalarına imkân tanımıştır. Bütüncül kanal (omnichannel) pazarlama olarak adlandırılan bu bütüncül yaklaşım, perakende sektöründe büyük bir dönüşüme yol açmıştır. Pazarlama alanında başarılı şekilde uygulanan bütüncül yaklaşım, başka alanlarda da etkin ve verimli olarak kullanılmaktadır. Eğitim dünyasındaki dijital teknolojilerin sürekli artan önemi, yükseköğretimde bütüncül kanal stratejilerinin uygulanmasını gittikçe daha önemli kılmaktadır. Bu stratejiler, öğrenci memnuniyetini artırmak, daha geniş kitlelere ulaşmak ve öğrenme ortamını daha esnek ve mobil hale getirmek gibi avantajlar sunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, yükseköğretimde bütüncül kanal stratejilerinin ve uygulamalarının nasıl hayata geçirileceğine dair mevcut yol haritasının eksikliklerini gidermektir. Bu amaçla, çalışma öncelikle bütüncül kanal pazarlama yaklaşımının temel ilkeleri, yükseköğretimde dijital teknolojilerin önemi, uygulama zorlukları ve yükseköğretimde bütüncül kanal yaklaşımının avantajları, başarılı uygulamalardan elde edilen bilgiler incelenmiştir. Bu bilgiler ışığında, yükseköğretim kurumlarının bütüncül kanal yaklaşımını ve uygulamalarını sistemlerine nasıl entegre edebilecekleri konusunda bir uygulama modeli oluşturulmuştur. Ayrıca, yükseköğretimde bütüncül kanal uygulamaları için en iyi uygulamalar ve başarı faktörleri belirlenmiş, bu sayede öğrencilere başarılı bir dijital dönüşüm, tutarlı bir öğrenme ve hizmet deneyimi sağlama hedefinde olan üniversitelere öneriler sunulmuştur. Çalışmanın literatüre katkısı, yükseköğretim kurumlarına bütüncül kanal pazarlama stratejileri ile öğrenci beklentilerini karşılamada ve iletişim kurmada bir rehber olmasıdır. Ayrıca, başarılı bir dijital dönüşüm, tutarlı bir öğrenme ve hizmet deneyimi ve öğrenci memnuniyeti sağlamayı hedefleyen üniversitelere yönelik uygulama başarı faktörleri ve gelecek çalışmalar için öneriler sunmaktadır. Bu çalışma, bütüncül kanal pazarlama stratejilerinin yükseköğretimde nasıl etkili bir şekilde uygulanabileceğini anlamaya ve bu alanda başarıya ulaşmak için bir yol haritası çizmeye yardımcı olmayı hedeflemektedir

    Sosyal Medya Pazarlamada Kitle Kaynak ve Katılımcı Davranışı

    No full text
    anemonWeb 2.0 technology, called the Internet and Social Web, has created a participatory cultural environment in the relations of individuals with each other and with organizations. Businesses use external resources, taking advantage of the collective intelligence and wisdom of online communities, as well as internal resources and professional collaborations in the process of solving problems or obtaining innovative ideas. Today, consumers have begun to be involved in all processes in businesses. The desire of consumers to be included in all the processes of the businesses, the desire of the businesses to learn the demands and needs of the consumers, and the inclusion of them in the innovation processes accelerated the transition to open innovation. The ideas, opinions, suggestions and content created by the masses created online in order to increase the participation of the masses in the management, to design innovative products or services and to solve the problems have become very important. Crowdsourcing in the value creation process provides benefits such as reducing new product development time, reducing innovation costs, increasing the acceptance of new products, and services in the market, and improving the consumer's subjective perception of innovation. However, in the value creation process, who will add value, how the audience will be determined, the size of the audience and motivation are important issues. In this study, the topics of crowdsourcing, open and user innovation, user-generated content, consumer creativity, co-creative consumers, producing consumers and crowdsourcing user behaviors, and the contributions of crowdsourcing to the realization of problem solving processes and innovations of enterprises, and user behaviors are examined.İnternet ve Sosyal Web olarak adlandırılan Web 2.0 teknolojisi bireylerin birbirleriyle ve organizasyonlarla ilişkilerinde katılımcı bir kültür ortamı yaratmıştır. İşletmeler, sorunlarını çözme veya yenilikçi fikirlerin elde edilmesi sürecinde iç kaynaklar ve profesyonel iş birlikteliklerin yanı sıra çevrimiçi toplulukların kolektif zekâsından ve bilgeliklerinden yararlanarak dış kaynakları da kullanmaktadırlar. Günümüzde tüketiciler işletmelerdeki bütün süreçlere dahil olmaya başlamışlardır. Tüketicilerin işletmelerin tüm süreçlerine dahil olma istekleri, işletmelerin ise, tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını öğrenmek istemeleri, onları yenilikçilik süreçlerine dahil etmeleri açık inovasyona geçişi hızlandırmıştır. Kitlelerin yönetime katılımını artırmak, yenilikçi ürün veya hizmetler tasarlamak ve sorunları çözmek amacıyla çevrimiçi oluşturulan kitlelerin fikir, görüş, önerileri ve oluşturdukları içerikler çok önemli hale gelmiştir. Değer yaratma sürecinde kitle kaynak kullanımı, yeni ürün geliştirme süresinin azaltılması, inovasyon maliyetlerinin azaltılması, yeni ürün ile hizmetlerin pazarda kabulünün artması ve tüketicinin sübjektif yenilik algısının iyileştirilmesi gibi faydalar sağlamaktadır. Ancak, değer yaratma sürecinde kimlerin değer katacağı, kitlenin nasıl belirleneceği, kitlenin büyüklüğü ve motivasyon konuları önemli konular olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada kitle kaynak kullanımı, açık ve kullanıcı inovasyonu, kullanıcı tarafından oluşturulan içerikler, tüketici yaratıcılığı, ortak yaratıcı tüketiciler, üreten tüketiciler ve kitle kaynak kullanıcı davranışları konuları ile kitle kaynak kullanımının işletmelerin problem çözme süreçleri ve inovasyonlarının gerçekleştirmelerine katkıları ve kullanıcı davranışları ele alınmıştır.100305
    corecore